Kekova batık şehir ve Kekova antik kenti gibi çevresinde bulunan diğer yerleşim yerleri de (Kaş, Demre gibi) bu bölgenin değerini oldukça artırmaktadır. Bu yüzdendir ki sizlerle oldukça uygun fiyatlara ve fırsatlara sahip, güvenilir villa kiralama seçeneklerini paylaşmak isteriz. Kekova'ya çok yakın konumda olan ve Kaş villa kiralama sayfamızda bulunan yazlıklarımızı değerlendirebilirsiniz. Antalya'nın Kaş ilçesindeki kiralık villalarımızı çok beğeneceğinizden şüphe duymuyoruz. Portföyümüzde bulundurduğumuz muhafazakar villa kiralama seçeneklerimizi de göz önünde bulundurabilirsiniz.
Kekova Batık Şehir Nerede?
Ege'nin İzmir'den sonra bir diğer incisi olarak sayabileceğimiz, bizlere tarihi dokusunu sunan ve tüm ihtişamıyla kendine hayranlık uyandıran Kekova batık şehri ve Kekova antik şehri, Antalya'nın, Demre ilçesi sınırlarında, Üç Ağız mevkiine 1 km uzaklıkta yer almaktadır. Aynı zamanda Kaş'a 35 km uzaklıkta olan Kekova adına sizler için uygun fiyatlarda muhteşem fırsatlar sunan villalarımıza da göz atabileceğinizi hatırlatmak isteriz. 
Kekova Batık Şehir Hikayesi
Bir zaman geçidinden geçtiğimizi hayal edelim, tarihimizi 2021 yılından MS 68 yılına çekelim ve Ege'nin ikinci incisi olarak adlandırdığımız, denizi ve inci gibi ışıl ışıl beyaz evleriyle Kekova Batık Şehri'ne olan yolculuğumuza başlayalım. Doğal bir liman, kilise, hamam, tersaneler, tiyatro ve daha fazlası ile Ege bölgesinin en büyük ticaret bölgelerinden birinin üzerinde bulunan Kekova Batık Şehri'nde her şey oldukça sıradan ilerlerken ve herkes neşe ile doluyken ne oldu da Kekova batık şehri şimdilerde açık hava müzesi halinde, tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı? Kimileri uykusundayken, kimileri de kendi işiyle ilgilenirken ansızın yer küre sarsılmaya ve parçalanmaya başladı.
Birkaç yıl arayla gerçekleşen depremler hızlı bir biçimde değil yavaş yavaş eritmeye ve yemeye başladılar Kekova Antik Şehri ve civarındaki yerleşim yerlerini. Başlarda Kekova bir ada değildi ve Simena antik kentiyle birleşikti. Fakat yolculuğumuzu gerçekleştirdiğimiz MS 68 yılında oluşan ve bilinen ilk deprem ile birlikte, dev tsunami dalgaları Antalya kıyılarına vurmuş ve hiç acımadan Myra, Simena ve Patara gibi bazı şehirleri çoktan yutmuş, üstlerine bir yorgan gibi serilmişti.
Çok geçmeden birkaç yıl sonra (MS II. Yüzyıl) bir deprem daha meydana gelmiş ve depremin sebep olduğu göçükler, Kekova'yı savunmasız bir ada haline getirmişti. Depremin bir diğer sonucu da derin ve soğuk sularla yaptığı anlaşmadan dolayı birçok yapıyı sular altına çekmesi olmuştu. Böylelikle Kekova Batık Şehri ortaya çıkmaya ve tarihin tozlu sayfalarında yer edinmeye başlamıştı. MS II. yüzyılda yaşanan bu deprem o kadar etkili olmuştu ki sadece Antalya bölgesinde değil, batıdaki Patara'dan tutun doğusundaki Aspendos'a kadar şiddetini gösterdiği kulaktan kulağa hızlıca yayıldı.
Umut insanın yaşama tutunmasındaki en büyük sebeplerden biridir. İki büyük deprem atlatmasına rağmen Kekova halkı bir nebze de olsa yaşam yerlerini bırakmak istemediler. Fakat 7. yüzyılda yaşanan depremlerden sonra şehir yaşanamaz hale geldi. Birçok kentte yaşayan yöre halkı bu şiddetli depremlerden kaçmak için yaşam yerlerini terk ettiler ve tamamen yerlerini ıssızlığa bıraktılar. Böylelikle Kekova Adası'nda karanlık ve soğuk sulara gömülmüş, suların üstünü bir örtü gibi örttüğü bir şehir kaldı. Eskiden Kekova şehri diye anılan şehir şimdilere Kekova Batık Şehri ismiyle kaldı. 
Kekova Batık Şehir'e Nasıl Gidilir?
"Kekova batık şehir nasıl gidilir?" sorusuna yanıt olarak en iyi seçenek olan tekne turlarını verebiliriz. Kaş'ta yer alan ve sizlere uygun fırsatlar sunan kiralık villalarımızda dilediğiniz kadar konaklayabilir ve Kaş'tan kalkan günü birlik tekne turları ile iki saatte Kekova batık şehrine ulaşabilirsiniz. Üçağız'dan kalkan teknelerle de Kekova'ya on dakikada da ulaşmak mümkündür.
Kekova Batık Şehir Tekne Turu
Sizlere Kekova batık şehrine gitmekten bahsetmişken, Kekova batık şehrine gerçekleştirilen tekne turlarını da anlatmak isteriz. Kekova'ya yapacağınız tekne turları özellikle Kekova batık şehir hakkında bilgi toplamanız için oldukça elverişlidir. Tekneler, bir üst başlıkta da ele almış olduğumuz gibi hem Üçağız hem de Kekova'dan kalkmaktadır. Saatlik ve günü birlik tekne turları seçeneklerini de tabii ki bu konudaki seçenekleriniz arasına yerleştirebilirsiniz. Eğer günü birlik ve saatlik turların sizlere yetmeyeceğinizi düşünüyorsanız yatılı tekne turlarına katılabilir ve bölgeyi daha yakından, detaylıca inceleyebilirsiniz.
Peki tekne turuna katılmaya karar verdiniz, şimdi tekne turlarının nereleri gezdirdiğine göz atalım. En başta tabii ki Kekova batık şehri olmak üzere, Tersane Koyu, Akvaryum Koyu, Salyangoz Koyu, Kaleköy ve Hamidiye Koyuna ziyaret gerçekleştirmektedirler. Dilerseniz Tersane koyunda ufak bir mola verebilir ve canlı, berrak deniz suyunda yüzmenin keyfini çıkarabilirsiniz. Aynı şekilde adından anlaşılacağı üzere, Akvaryum Koyu da bir o kadar Tersane Koyu kadar berrak ve canlı deniz sularına ev sahipliği yapar. Ekstra olarak burada yüzmenin de ayrı bir tadı ve keyfi olduğunu belirtmeden geçemeyiz.
Salyangoz Koyu, Tersane Koyu ve Akvaryum Koyu gibi yüzülebileceğiniz koylardan birisi değil. Daha çok saklı bir cennet havası olan ve labirenti andıran Salyangoz Koyu, yeryüzündeki cennetle tanışmak isteyenler için birebir. Rotasyonlar arasında bahsettiğimiz Kaleköy'de ise Simena kentinin kalıntılarını gezmeye çıkabilir ve Kaleköy sularına da bir şans vermek isteyebilirsiniz. Belirtmekte fayda var, Kaleköy'de her zaman yüzemeseniz, bu duruma göre değişiklik gösterebiliyor. Son olarak da Hamidiye Koyu, Hamidiye Koyu da Akvaryum Koyu ve Tersane Koyu'nda bahsettiğimiz gibi yüzebileceğiniz koylardan birisi.
Kekova Antik Kenti Tarihi
Kekova Antik Kenti ismi ilk defa XIX. yüzyılın başında Cramer tarafından duyurulmuştur. Fakat Kekova, çoğu kez kaynaklarda Kakava olarak geçmiştir. Kekova adı, sadece Kekova için değil çevresindeki bölgeler için de kullanılmıştır. Çevresindeki yerleşim yerlerinde de Aperlai, Tyberissos, Apollonia, Simena ve Theimussa, Istlada gibi isimlere denk gelmekteyiz. Bunlardan biri olan, Tirmisin ovasına bakan Tyberissos antik kentinde lahitler ve kaya mezarlarına rastlarız.
Kalıntılardan yola çıkarak kalıntıların Helenistik ve Roma dönemlerinden gelme olduklarını bilmekteyiz. Akropolün tepesindeki ve Güneydeki Apollon mabedi kalıntılarından yola çıkılarak Bizans döneminde bir kilise de yapılmıştır. Çevrenin hâkim olduğu bütün yerleşim alanları herhangi bir siyasi çatışma içinde olmadan bir bütün halinde Lykia birliği içinde kendilerini temsil etmişlerdir.
Kekova Adası üzerinde ve aynı zamanda da Kekova sularına gömülmüş olan birçok kilise, tersane, dükkanlar, evler gibi mimari yapıların kalıntılarına rastlamanız mümkündür. Kekova bölgesindeki yerleşim alanlarının sahip olduğu kalıntılar, Helenistik dönemden bu yana, bu çevrede bulunan birçok kentte de kullanılmış olduğundan, tarihi bakımdan oldukça geniş yer kaplayan Kekova hakkında kalıntı ve bulguların çoğu, günümüze dek varlığını sürdürememişlerdir. Fakat hala daha birçok Kekova antik kenti eserleri rahatlıkla görülebilirliğini korumaktadır.
Kekova Adası, İtalyan işgalinden sonra 1932 yılında Türkiye'ye bırakılmıştır ve 1990 yılında da Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından koruma altına alınarak sit alanı olarak ilan edilmiştir. 
Kekova Antik Kenti Nerede?
Kekova, Antalya ilinin Demre (Kekova'ya 50 Km uzaklıkta) ve Kaş (Kekova'ya 35 Km uzaklıkta) ilçelerinin arasında bulunur. Üçağız ve Kaleköy'e yakın olan Kekova, her iki yerleşim yerinin de önünü bir duvar olarak kapatır. Kekova Antik Kenti ve Kekova Batık Şehri birden fazla unsuru da içine alan, uzun bir tarihe sahip ve şaşırtıcı görkemiyle bizi sarsan bir sit alanıdır ve bu yüzden de Kekova'ya yapacağınız geziler, günübirlik olmaktan ziyade birkaç güne yayılan planlar dahilinde yapılmalıdır. Bu destinasyonlarda yer alan diğer Kekova kiralık villa seçeneklerimize de göz atmayı unutmayın!
Şimdiden iyi eğlenceler, iyi yolculuklar dileriz
